24.9.17

Tarla :: Nobran Tarık zor durumda!


Bir zamanlar, köydeki anne ve babasını küçük kardeşine bırakarak İstanbul'a göçmüş ve zamanla burada tutunarak iş adamı olmuş, evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış Tarık (Serkan Ercan), köyüne/kürkçü dükkanına geri dönmüştür..

Yıllardır ihmal ettiği baba ocağında bir gün aniden beliren Büyük Oğlan'ın bu dönüşünün nedeni -babasının da ilk anda şüphelendiği gibi- pek hayırlı değildir..

Tarık'ın işleri son zamanlarda sarpa sarmış, evine ve iş yerine gelecek hacizlerden kurtulmak için sarıldığı tefecilere de borcunu ödeyemeyecek duruma gelmiştir..
İşi, evliliği, dolayısıyla da hayatı, ciddi tehlike altındadır..

Yoktan var ettiği statüsünü korumak için sonuna kadar mücadele etmeye kararlıdır Tarık; lâkin bir de sektör ve piyasa gerçekleri vardır..
Belki bir ihtimal ya da son çare, köydeki tarlayı satmak ve ordan gelecek parayla da borçlarını kapatmaktır..



Tarla, babasının üstünedir ve baba da bu gelişmeden pek hoşnut değildir; ayrıca kardeşi Emre'nin bu tarlayla ilgili hayalleri falan vardır..

Beklendiği üzere, olaya annemiz ağırlığını koyacak; "Bey bey!. Ne olursa olsun o bizim oğlumuz.. İhtiyacı varsa eğer her şeyimizi ona vermek görevimiz." minvalinde konuşarak, işi yoluna koyacaktır..




Babadan ve noterden aldığı yetkiyle ve de son umutla İstanbul'a doğru yola çıkan Tarık'ın yanında -hiç hesapta olmayan- biri daha vardır; kardeşi Emre..

Anne ve babası, memlekette doğru dürüst bir mesleği olmayan oğlanı; hem kendini kurtarsın, hem de bu zor zamanlarında ağbisine destek olsun düşüncesiyle, peşine takmışlardır..

Düştüğü ekonomik çukurda debelenmekten zaten bunalmış Tarık efendi, üstüne üstlük yapılan bu emrivakiden elbette hoşnut olmayacaktır..
Lâkin, yapacağı fazla bir şey de yoktur; ailedir, kardeştir..  atsan atılmaaz, satsan satılmaz!.  




Para.. ki şeytanın en sevdiği oyuncak!

Kuruculuğunu -naçizane- bendenizin, onursal liderliğini Nuri Bilge Ceylan'ın yaptığı ve başarıları dünya çapında yankılanan birçok başyapıtın yaratıcılarını kucaklayan Türkiye Minimalist Sinemacılar Sözde Cemiyeti'nin iddialı, çalışkan ama başarısız üyelerinden biri olan Cemil Ağacıkoğlu, sonunda bu işin üstesinden -galiba- gelecek gibi görünüyor..

Bundan önceki -kalitesi giderek artan ama 'kötü'- iki filminde kendisini zaten 'yeteneksiz' değil, 'başarısız' bulduğumu hatırlıyor, ama onun hakkında yine de umutsuzluğumu koruyordum ki şimdi Tarla geldi..

Evet..  Cemil arkadaşımızın filmini, 'harika' ya da 'kusursuz' nitelendirmeleriyle övemesem de, üçüncü filminde geldiği bu noktayı kesinlikle önemsiyor ve kendisini kutluyorum..




İki filmin iki kahramanının karakter benzerlikleri ve aralarında yükselen gerilimin hatırlatmasıyla birlikte, aklımıza hemen N.B.Ceylan'ın Uzak'ını taşıyan Tarla, şeytanın en sevdiği oyuncak olan paranın insan ilişkilerindeki yıpratıcı, öldürücü etkisini; büyük şehirli olmanın ya da okumuş ve parayı bulmuş olmanın, adamın egosunu şişirerek 'insanlık'tan uzaklaşmasını kolaylaştırdığını falan hatırlatırken yeni bir şey söylemiyor, ama 'güzel' söylüyor..

Göçtüğü ve yenmeye yemin ettiği büyük kentte, ekmek kapmaya çalıştığı kurtlar sofrasından hatıra kaldığını sandığım nobranlığıyla, adeta hak edilmiş bir ünvan gibi rahatça taşıdığı bencilliğiyle mücehhez dostumuz, Kafdağı'nda gezinen o burnu sürtülürken, sadece kendi kanından, canından olanların yanında durduğunu gördüğünde -ben pek sanmıyorum ama- utanmış mıdır acaba?.




Konuyu ve karakterleri doğrudan ya da -yapay ve zorlama diyaloglar yoluyla- dolaylı olarak anlatmaktan kesinlikle kaçınan; ama, filmin/ailenin tüm karakterlerini, bir kaç sekanslık görüntü ve son derece 'doğal' diyaloglarla tanıtabilmeyi başarmasıyla birlikte, Tarla'nın tüm temeli atılmış, çatısı dahi kurulmuş oluyor.. ki ondan sonrasını da oyuncular hallediyor zaten..

Gişe Memuru'ndan hatırladığımız Serkan Ercan, bütün sahnelerde yer alan tek figür olarak burada da mükemmel, ve ona eşlik eden -ya da düello eden- Ilgaz Kocatürk'ün performansı da ayrıca övgüye değer..
Tabi bunları söylerken, Ağacıkoğlu'nun oyuncu yönetimindeki gelişimini de görmezden gelmiyor ve ondan da artık bir başyapıt bekliyoruz..

Tarla


Yönetmen: Cemil Ağacıkoğlu
Senaryo: Cemil Ağacıkoğlu
Oyuncular: Serkan Ercan, Ilgaz Kocatürk, Kenan Bal, Hale Akınlı, İlyas Özçakır
Yapımcı: Taha Altaylı, Sezgi Üstün San
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Süre: 85'

6  /10