27.10.16

Jack Reacher: Never Go Back / Jack Reacher: Asla Geri Dönme



Jack Reacher (Tom Cruise) merakla beklenen devam filmi Jack Reacher: Asla Geri Dönme’de kendine özgü adaletiyle geri dönüyor.
Film, Reacher’ın komutasındaki aktif görev subaylarının öldürülmesi hakkındaki gerçeği ortaya çıkarma yarışını konu alıyor.
Film, yazar Lee Child’ın dünya çapında 100 milyon satışa ulaşan, çok satan Jack Reacher dizisinin 18. Romanı Jack Reacher: Asla Geri Dönme kitabına dayanıyor.

Seçkin bir askeri polis biriminin komutasından istifa ettikten yıllar sonra göçebe, yanlış düzeltici Reacher, arkadaşı ve halefi Binbaşı Susan Turner (Cobie Smulders) casuslukla suçlandığında bıraktığı hayata geri dönecektir.
Reacher, masumiyetini kanıtlamak ve eski askerlerinin öldürülmesinin ardındaki gerçek suçluları ortaya çıkarmaktan asla vazgeçmeyecektir.

Paramount Pictures ve Skydance Sunar bir Tom Cruise Yapımı.
Bir Edward Zwick Filmi.
Sorumlu Yapımcılar, Paula Wagner, Herb W. Gains, David Ellison ve Dana Goldberg.
Yapımcılar, Tom Cruise, Don Granger, Christopher McQuarrie.
Lee Child’ın “Never Go Back” adlı kitabına dayanmaktadır.
Senaryo, Richard Wenk ve Edward Zwick & Marshall Herskovitz.
Yönetmen, Edward Zwick.

Jack Reacher - Amerikan Ronin





İlk kez Lee Child’ın “Killing Floor” adlı kitabında görülen ve şimdi yirmi romana ulaşan kitap dizisinde yer alan Jack Reacher’ın kahramanlıkları 1997’den bu yana okuyucuların ilgisini çekmiştir.

Yapımcı Don Granger, hit seriyi Tom Cruise’un dikkatine sunmuş ve Cruise’un 2012 yılı Jack Reacher filminde oynamasına ve yapımını gerçekleştirmesine yol açmıştır.
Film Child’ın dokuzuncu Reacher romanının uyarlamasıdır ve tüm dünyada 200 milyon doların üzerinde gişe hasılatı yapmıştır.

Jack Reacher’ın başarısının ardından yapımcılar hemen bir sonraki filmi geliştirmeye başlamışlar.
Filmi serinin daha yeni bir kitabı olan “Never Go Back” e dayandırmışlar.
Granger şunları söylüyor; “Jack Reacher romanlarının en güzel yanı kronolojik olmaları. Hikayeden keyif almak için aşina olmanız gereken birçok süreklilik var. Reacher ve diş fırçası haricinde kitaptan kitaba taşınan çok az karakter var.”

Child karakterinin çekiciliğinin sürekliliğini şöyle açıklıyor; “Reacher, gizemli yabancının modern bir tekrarı. Amerikan örneği, Western’dir. Gizemli bir atlı uzaktan gelir, sorunu çözer ve gün batımına doğru atını sürer. Ama bu karakter evrensel. Ortaçağ Avrupası’nda maceraperest şövalye, feodal Japonya’da gezgin olmaya zorlanan sürülmüş şövalyeler olan ronin, iyi işler yaparlarmış.”




Yönetmen ve ortak yazar Edward Zwick de daha önce Tom Cruise ile 2003 filmi The Last Samurai’da birlikte çalışmış.
“Bu hikayeyle ve bu karakterle hemen bağ kurdum. Jack Reacher, klasik bir Amerikan kahramanı ve modern çağ ronini. Göçebe ve duygusal bağlardan ve sorumluluklardan bağımsız bu yaşam sürdürmek için bir dizi kural ve yapı oluşturmuş.”

Ortak yazar Marshall Herskovitz şunları söylüyor; Reacher gibi bir karakterde bir dileğin gerçekleşmesi var. Hepimiz, kötülere karşı duracak biri olmak isteriz ve Reacher da adalet için intikam alan biri. Kendi başına ve kimseden emir almıyor.”

Çeşitli sinema ve televizyon çalışmalarına rağmen Zwick ve Herskovitz’in bu gerilim filminin üstesinden gelmeleri gerekmiş.
Zwick şunları söylüyor “Bizim yazmamızı beklediğiniz türden bir iş değil. Ama ben hep bir suç gerilim yazmak isterdim. Çünkü Dashiell Hammett ve Raymond Chandler gibi klasiklerden Lee’nin getirdiği modern anlayışa kadar dedektif türü beni büyüler. Aksiyon içeren çok iş yaptım, daha karakter odaklı işler yaptım. Bu yüzden Tom bana geldiğinde ve kitabı okumamı sağladığında bunların hepsini bir araya getirmek için bir fırsat gördüm. Bu tür gerçekten çok eğlenceli olabilir.”

Yapımcı Tom Cruise şunları söylüyor; “Ed kabul ettiğinde heyecanlandım. Ed ve ben, The Last Samurai’den beri birlikte çalışacağımız bir proje arıyorduk. Ed’e yazar ve yapımcı olarak hayranlığım çok büyüktür. Filmlerine bakınca sizi bir zamanın ve mekanın içine alır. Filmlerde hoşuma giden budur. Karakterlerin ve bulundukları ortamın dokusunu hissetmek ve Ed bunu çok iyi yakalıyor.”

Granger şunları söylüyor; “Ed, bu filmi yönetmesi için ilk ve tek seçeneğimizdi. Geçmiş filmleri olan Glory, The Last Samurai veya Defiance’a bakarsanız Ed’in büyük ölçekli, enerji ve heyecan dolu, güçlü bir aksiyon filmini yönetebileceği şüphe götürmez. Ama tüm filmlerinde Ed bir hümanisttir. Onu karakterleriyle hatırlarsınız.”


Yalnız Kurtlar Sürüsü


Granger şunları söylüyor, “Bizi diğer Reacher romanlarına çeken şey Reacher, Turner ve Samantha arasındaki karakter dinamikleri oldu. Üçü de şiddetli biçimde özgür ve yalnız kişiler. O tür insanlar birlikte çalışmaya zorlandığında ne olacağını incelemek istedik. Ed, bu tür karakter ilişkilerini ekrana yansıtma konusunda çok iyidir.”

Yaratıcı ekibin, Binbaşı Susan Turner rolünü oynayacak kişiyi seçerken aklında belli bir fikir varmış.
Reacher’ın eski biriminin komutanı olarak oyuncunun, Reacher’ın yerini ikna edici bir şekilde doldurması, ama aynı zamanda ekranda Tom Cruise’un karşısında da yer alması gerekiyormuş.
Hit dizi “How I Met Your Mother’da ve Marvel’ın Yenilmezler serisinde rol alan Smulders’da daha da fazlasını bulmuşlar.
Herskovitz şunları söylüyor; “Onunla tanıştığımız anda Cobie’ye aşık olduk. Onda hemen “Bu kişiden hoşlandım” diyeceğiniz bir özelik var. Çekici, atletik ve güçlü biri ama en önemlisi bir asker, bir lider ve Reacher’la mücadele etmekte hiç zorlanmıyor.”

Yapımcı Don Granger şunları söylüyor; “Cobie, aradığımız her şeye sahipti. Zeka, fiziksel yetenek ve mizahın kusursuz bir kombinasyonuna sahip. Kanadalı olmasına rağmen yan evinizde oturan kusursuz bir Amerikalı kız.”

Cruise şöyle anlatıyor; "Reacher, Binbaşı Turner’dan etkileniyor, çünkü Reacher’ın görevinde çalışmış ve Reacher bunun ne kadar zor olabildiğini biliyor. Zeki, çekici, sevimli biri olduğunu anlaması için sesini telefonda duyması yetiyor. Cobie’nin role bunların hepsini katması çok hoşumuza gitti.”

Zwick şöyle anlatıyor; “Cobie, gizli silahımızdı. Mizah yeteneği var. Ama her zaman dünyaya gösterme fırsatını bulamadığı önemli dramatik yanı var. Lee’nin yazdığı karakter Hollywood’daki mecazi güzel ve agresif kadından çok daha fazlası. Turner da çok daha fazlası yer alıyor ve Cobie de bunu çok ciddiye aldı. Performansına özgünlük katmak için ordudan birkaç kadınla ve teknik danışmanlarımızla bir araya geldi.”




Smulders şöyle açıklıyor, “Karakterimin Amerikan Ordu’sunda kadın binbaşı olmak için dayanması gereken şeyleri düşündüm. Fiziksel olarak daha güçlü, daha yeterli ve daha sözü geçen biri olmamın yardımı oldu.”

Reacher ve Turner, polis nezaretinden kaçtıktan sonra Avcı olarak bilinen, Patrick Heusinger’ın canlandırdığı, gizemli, isimsiz biri tarafından azimle takip edilir.
Herskovitz şöyle anlatıyor; “Reacher gibi sert ve ürkütücü birini istedik. Reacher’ın dört adamı indirdiğini izlemek hoşuma gider. Ama burada durdurulamaz bir karakter var. Bu dövüşlerin nasıl biteceği konusunda izleyicilerin beklentileriyle oynamak eğlenceli.”

Zwick şöyle anlatıyor; “Patrick fiziksel açıdan Tom’la kavga edebilecek yeterliliğe sahip, çok hoş görünümlü biri. Aynı zamanda klasik eğitim almış bir oyuncu ve kötü bir karakter canlandırırken bu çok iyi oluyor.”

Zwick şöyle devam ediyor; “Avcı aslında Reacher’a benzer yeteneklere sahip, ama biraz daha genç. Bu yüzden ilginç bir dinamik yaratıyor. Adalet duygusuyla hareket etmek yerine, Avcı’nın rekabetini yok etmek konusunda hastalıklı bir isteği var. Efsanevi Jack Reacher’ı indirerek kendini kanıtlamak istiyor.”



Avcı’nın hedefinde ayrıca Samantha da var. Reacher’la olası bağları olan inatçı bir genç kız. Zwick şöyle anlatıyor; “Jack Reacher önüne atılan her şeyle başa çıkabilecek biri. Ama 15 yaşındaki bir kız hariç. Onu korumak zorunda hissediyor, ama duygusal bağı yok ve nasıl çalıştığını hiç anlamıyor. Bu da filmde eğlenceli anlara yol açıyor. Çünkü bu üç kişinin bir aileyi temsil etmesi hiç mümkün değil.”

Zwick şöyle devam ediyor; “Öte yandan Danika, Tom’a çok benziyor. Çok aktif, motosiklete binmeyi seviyor ve her şeyi öğrenmek istiyor. Dansçı ve sporcu ve bu da dövüş koreografisini yapma zamanı geldiğinde çok yardımcı oldu.”
Cruise şunları söylüyor; “Sam inanılmaz becerikli. Artful Dodger karakterinin geleneğini sürdürüyor. Her şeyin on adım önünde giden laf dinlemez bir çocuk. Danika’nın sevdiğim yanı hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı yokmuş gibi davranması. Ama bunun altında ait olma isteği var.”

Yarosh, kendisini projeye çekenin Jack Reacher karakteri olduğunu söylüyor. “Jack Reacher’ı severim. Doğru olanı yapma konusunda acımasızdır ve sıra dışı bir şekilde yapar. Bende bu karakteri özel kılan yalnız bir kurt olmasıdır. Sürekli başka insanlarla birlikte olması ve onlara yardım etmesi gereken durumlara giriyor.”




Granger şöyle anlatıyor; “Seçmelerde Danika bizi çok şaşırttı. Çünkü hareketli bir yanı var. Durumuna öfke ve kırgınlık duygusu getiriyor ve ergenlik yaşındaki çocukları olanlar bunu çok iyi tanıyacaklardır. Danika sizi üzecek.”

Aldis Hodge, 2015’in Straight Outta Compton filmindeki MC Ren karakterinden sonra Turner’ın komutasında olan ve o tutuklandıktan sonra sadakati sınanan Espin karakterini canlandırıyor.
Hodge şöyle anlatıyor; “Espin, iyi bir asker ama çatışıyor. Turner’ın suçlu olmasını istemiyor, ama kanıtlar aksini söylüyor. Kötü bir yerde bırakılıyor.”

Holt McCallany, Albay Morgan’ı, Reacher’ı Turner’a karşı yapılan suçlamalar hakkında ilk uyaran subayı canlandırıyor.
McCallany şunları söylüyor; “Karakterimle ilk karşılaştığımızda biraz kitaptan çıkmış, ciddi bir amir gibiydi. Reacher’la tam bir çatışma halindeydi. Ama kısa sürede çok daha fazlasının olduğunu öğrendik.”

Mc Callany şöyle devam ediyor; “Ed Zwick’le uzun yıllardır çalışmak istiyordum bu yüzden bu rolü alınca çok heyecanlandım. Bence bugün çalışan en iyi yönetmenlerden biri. Zeki, düşünceli biri ve oyuncularını her zaman yüreklendiriyor.”

Anlaşılmaz General Harkness’ı canlandıran Robert Knepper de projeye katıldığı için heyecanlanmış.
“Bir senaryo hakkında hissettiklerimi sayfaları ne kadar hızlı çevirdiğime göre belirlerim ve bu seferki gerçekten çok hızlıydı. Eğlenceli bir yolculuk olacak.”


Eşsiz Vahşilik – Asla Geri Dönme’nin Tehlikeli Sahneleri


 “Asla Geri Dönme” öncelikli olarak tehlikeli sahneler içeren bir film olmadığı için benzersiz.” Diyor Tom Cruise.
“Öyle olduğu halde Reacher kendine has, çok eşsiz bir vahşiliğe sahip.”

Bu çok “eşsiz vahşiliği” beyaz perdeye yansıtmak için Zwick ve Cruise, Mission Impossible: Rogue Nation’ın Akrobasi Koordinatörü Wade Eastwood’u görevlendirmiş.
Söz konusu bu film için aksiyonları tasarlamak olduğunda Eastwood şunları söylüyor; “İş yönetmenle başlıyor. Ed’in bir vizyonu var ve bana içinde çalışacağım bir alan verdi. Ben de gerilim yaratmanın yollarını bulmaya ve en önemlisi hikayenin içinde tutmaya çalıştım.”

Zwick şunları söylüyor; “Wade bir hikayeci. Bir dövüş sahnesini yazmak için oturduğunuzda ritmleri kafanızda canlandırabilirsiniz, ama setteyken bambaşka bir deneyim olur. Wade ve Tom çok deneyimliler ve neler yapabileceklerini, daha önce neler yaptıklarını ve hangi hareketi denemek istediklerini iyi biliyorlar. Bu sahneleri insanlara yazıyorsunuz. Herhangi bir sahne gibi başı, ortası ve sonu var ama hikayenizi sözcüklerle ve diyaloglarla anlatmak yerine hareketle, yumruklarla ve karşı yumruklarla anlatıyorsunuz.”

Asla Geri Dönme, Mission Impossible serisinin akrobasi koordinatörüyle çalışmakla övünse de Zwick net bir tanımlama yapıyor; Jack Reacher, Ethan Hunt’tan daha az karizmatik ve çok daha dürüst ve tehlikeli sahnelerimiz de bunu yansıtıyor. Casus türünün bir parçası olan gösterişçilik burada yok.
Yöneldiğimiz şey, biraz da yetmişlerin karakter odaklı suç hikayelerinin bir özelliği. Bullet ve The French Connection gibi. Tom çok zor bazı tehlikeli sahnelerde oynuyor. Bir arabanın üstünden atlıyor, yağmur oluğundan tırmanıyor, merdivenden inen bir arabayı kullanıyor ama her şey fiziğin alanı içindeydi.”

Zwick şöyle devam ediyor; “Bu akrobasi numaralarını gördüğünüzde gerçekten hissediyorsunuz, çünkü bu ekip kendisi oynuyor. Tom, Cobie ve Patrick, çekimlere başlamadan önce haftalarca eğitim aldı.”
Smulders şöyle anlatıyor; “Bu rolü aldığım için çok şanslıyım çünkü Ed’le ilk karşılaşmamda bacağım kırıktı. Değneklerle topallayarak bu aksiyon filminde bana bir rol vermesi için onu ikna etmeye çalıştım.”




Zwick şunları söylüyor; “Cobie, inanılmaz profesyoneldi ve fiziksel olarak oldukça zorlayıcı bir eğitimi almaya istekliydi. Cobie, sakatlığına rağmen dövüşü satmak için çok uğraştı. Karakterinin sıkıntıdaki bir genç kız değil de inandırıcı bir baş belası olması gerekiyordu.”

“Eğitimlere başlamadan altı hafta kadar önce bacağımı kırmıştım. Bu yüzden yetişkin hayatımın en zayıf dönemindeydim. Wade ve ekibi beni adeta bir boksçu gibi eğitti. Çok fazla tekrar yaptık, sadece belli hareketleri, kendini nasıl tutacağını, bedenini kalçalarına nasıl bağlayacağını çalıştık ve sonra yavaş yavaş üstüne ekledik. Wade ve ekibinin vurguladığı şey, her zaman yaptığın işte bir amacın olsun, hareketleri sadece öyle yaptığın için yapma oldu. Eğitim boyunca karakterini, eğitim sırasında karakterinin duygusal ve zihinsel olarak nerede olduğunu düşünüyordun. Gerçekten çok yardımı oldu. Şimdi muhtemelen hayatımın en iyi formundayım. Bundan sonrası kolay.” Diyor Smulders.

Eastwood’la çalışmak kadronun diğer üyelerinin gıpta etmesine neden olmuş. McCallany şunları söylüyor; “Dövüş sahnesi almak için mücadele etmem gerekti. Albay Morgan, orijinal senaryoda kimseyle dövüşmüyordu ama Ed’le görüştüm ve Wade’e Patrick ve benim için bir koreografi hazırlamak ister mi diye sordum.” Zwick ve Eastwood kabul etmiş. “İşe yaradığı için mutluyum çünkü Wade her zaman çok yaratıcıdır. Ben kırk veya elli filmde dayak yedim ya da öldürüldüm ama en unutulmazı bu olacak.”




New Orleans’a New Orleans Olarak Yer Vermek


Film için mekan düşünürken Zwick ve Herskovitz, Louisiana paradoksuna rastlamışlar.       Eyalet, tüm dünyadaki çeşitli yerleri temsil ederken, New Orleans, çok nadir olarak New Orleans’ı temsil ediyor.
Şehir, orijinal romanda yer almamış olsa da yazar şikayetçi değil. Childs şunları söylüyor; “Kitapla aynı mekan değil. Ama New Orleans son derece sinematik. İlginç, ürkütücü ve tehlikeli şeylerle dolu ve yapım bundan çok yararlandı. Hikayeye de çok iyi hizmet ediyor.”

Sorumlu yapımcı Herb Gains şunları söylüyor; “Louisiana’nın iyi yanı, yaratabileceğimiz çok çeşitli görünümleri olması. Senaryoyu okurken mekanların yüzde 80’ini eyalette hayal ettim. Hatt New Orleans’ın bir saat kadar dışında, Afganistan olarak kullanabileceğimiz bir yerimiz bile var.”

Gains şöyle devam ediyor; “Filmi, görüntüden fedakarlık etmeden tek bir mekana sığdırabilirseniz o zaman beyaz perdeye daha fazla para koyabilirsiniz. Biz paramızın karşılığını çok aldık. Bize French Quarter’da yüzlerce figüranla çekim yapmak ve sokakları kapatmak gibi birçok şeyi yapma olanağı sağladı.”



Zwick şöyle diyor; “New Orleans hakkında okudukça, üçüncü perdemizin mekanını gözümde daha çok canlandırdım. Çok ikonik ve hemen tanınabiliyor. Ama ilgimi gerçekten çeken şey Cadılar Bayramı geçit töreni oldu.”

Filmin Ekim 2016’da vizyona gireceğini bilen Zwick ve Herskowitz, New Orleans’ın Cadılar Bayramı geçit töreni “Krewe of Boo”yu plana eklemiş.
Zwick şunları söylüyor, “Ambiyans ve mekan, hikayenin her anına katkıda bulunuyor. Şenlikli ve güzel bir geçit töreni var. Ama aynı zamanda üzerinde, çatılarda çok ürkütücü, heyecanlı bir kovalamaca devam ediyor. Bu ikisi güzel bir birliktelik yaratıyor.”

Cruise şunları söylüyor; “Geçit törenini kullanmak Ed’in fikriydi. Bana New Orleans’taki Cadılar Bayramı’nın fotoğraflarını gösterdi ve gerçekten etkilendim. Karanlık, gizemli, ürkütücü ve filmimiz için mükemmel bir arka plan.”

Yapım, 2015 yılı Cadılar Bayramı’ndan bir hafta önce, oyuncular French Quarter’ın Decatur Sokağı’nda yarışırken gerçek geçit töreninden bir bölüm çekmiş.
Yapım, ek çekimler için geçit törenini yeniden yaratmak üzere mekana Aralık’ta geri gelmiş.
Cruise şunları ekliyor; “Gerçek kalabalıkların olduğu ve benim duvardan duvara insanlarla mücadele etmek zorunda kaldığım sahneler var. Bu gerçek geçit töreninde gerçek engeller kullanmak çok hoş bir deneyim sağlıyor.”

On Parmağında On Marifet Jack


Zwick şunları söylüyor; “Setteki en sıkıcı iş Tom’un dublörlüğüydü. Tom, bu yapımın her yönüne dahil olmayı seviyor.
Jack Reacher ve Mission İmpossible serilerinin yapımcısı olan Granger şunları söylüyor; “Yapımcı olarak Tom’la çalışmak muhteşem, çünkü mükemmeliyetçidir. Her zaman filmin her öğesinin en iyi yanını elde etmeyi ister. Yazarın en iyi yanı, yönetmenin en iyi yanı, sinematografinin en iyi yanı, mekanların, yapım tasarımının, kostüm tasarımının ve görsel efektlerin en iyi yanı gibi. Çünkü önem verir. Sürekli hepimizi yapabileceğimiz en iyi filmi yapmamız için en olumlu ve ortak sorumlu olacak şekilde zorlar. Tom’un “Tamam, bu yeterince iyi” dediği hiçbir karar yoktur.”

Heusinger, setteki ilk günü şöyle hatırlıyor; “Geldiğim anda Tom fiziksel, rejimsel, silahlar ve sürüş konularında her tür eğitim gibi, ihtiyacım olan her şeyin uygun olmasını sağladı. Kendisi yaşayan, nefes alan bir aksiyon filmi kütüphanesi.”

Smulders şunları söylüyor; “Tom, film yapımı hakkında o kadar çok şey biliyor ki tam anlamıyla yürüyen bir sinema kütüphanesi gibi. İzleyicinin ne arayacağını biliyor.”

Yarosh şunları söylüyor; “Tom, mümkün olan her açıdan filmin yararını istiyor. Bütün departmanlar hakkında her şeyi biliyor. Bana kameranın nasıl çalıştığını açıların nasıl olduğunu sonra akrobasi hareketlerinin gerçekçi görünmesi için kamerada nasıl yapıldığını öğretiyordu. Film yapımı hakkında bana her şeyi öğreten özel öğretmenim vardı!”

“Tom, sete gelir ve herkesin olabildiğince iyi olmasını sağlar. Çünkü sadece oyuncu olarak değil, yapımcı olarak da anlar.” diyor Hodge.
“Herkesle konuşur. Herkese karşı çok iyidir. Çok kibardır ve herkese önem verildiğinden emin olur.”




Gains şunları söylüyor; “İş etiği ve filmdeki odak noktası konusunda bulaşıcıdır. Büyük bir enerjiyle ve ruh haliyle gelir. Benim için Ed ile gerçekten aynı düşüncede olduklarını görmek gerçekten bir zevktir. İşbirlikleri sihirlidir.  Yapım sırasında bir şeyleri değiştirmek zorunda kalmadık, çünkü her şey çekimlerden önce konuşulmuştu. İkisi de ne istediklerini bilen deneyimli profesyoneller. Bu da bu filmin büyüleyici bir deneyim olmasını sağladı.”

Cruise şöyle özetliyor; “Benim için film yapımında işbirliği önemlidir. Hepimiz elimizden gelen en iyi filmi yapmak için ortak bir amaçla çalışıyorsak o zaman kendi içinde değerlidir. Birlikte çalıştığım insanlar iyi bir deneyim yaşarsa, muhtemelen onlarla bir daha çalışırım. Aynı şey izleyiciler için de geçerlidir. İzleyicinin bağ kurduğu çok iyi bir film yaptığımızda bir tane daha yaparız. Umarım insanlar bu filmi sever, çünkü biz yapmayı çok sevdik.”


Filmin mmknmrtb notu :  5 / 10