İnsanı kesinlikle ölüme
götüren bu virüsün etkisinden kurtulmanın tek
yolu vardır: Bu hastalıkla ölenlerin omurilik sıvısından
üretilen bir proteini kullanmak..
Hastalığa yakalanmış kişiler, her
gün düzenli olarak bunu damardan enjekte ettiğinde, gayet
sağlıklı olarak hayatlarını sürdürebilmektedirler..
Aslında bu yolla virüs yok
olmuyor, dolayısıyla da hastalık tedavi edilemiyor; ama virüs ya da
hastalık kontrol altında tutulmuş oluyor..
Virüs bulaşarak zombileşen,
sonra da bu yolla tedavi edilen kişilere, orijinalite yanlıları 'returned' derken, bazıları 'dönüşen' demekte, bense 'gerigelen' demeyi tercih etmekteyim..
Hastaların bizzat kendileri ise "Lan oğlum bize ne derseniz diyin umurumuzda diil, yeter ki proteinli serumumuzu üretmeyi ihmal etmeyin" demektedirler..
Hastaların bizzat kendileri ise "Lan oğlum bize ne derseniz diyin umurumuzda diil, yeter ki proteinli serumumuzu üretmeyi ihmal etmeyin" demektedirler..
Tabii bu -patavatsızca da olsa- işin
esprisidir..
Geri gelen bu arkadaşların kontrol
edilmesi ve tedavilerinin takibi gibi 'hayati' sorunlar, hem devlet,
hem de onları zombi olarak algılayarak 'işkillenen' toplum için
büyük önem arz etmektedir..
Bu konuda uzmanlaşmış bir hastanede
hem gerigelen tedavisinde, hem de bunun için fon ayarlama
hususunda canla başla çalışan Dr. Kate (Emily Hampshire),
filmimizin de baş kahramanıdır..
Yakışıklı bir müzisyen olan
kocası Alex'in (Kris Holden-Ried) de bir gerigelen olması, doktor
hanımı bu çalışmalarda daha da 'motive' etmesin de ne
etsin sayın seyirciler..
Henüz çocukken, ebeveynini
bu yüzden kaybetmiş Kate, şimdi de kocasını kaybedecek
olmanın korkusuyla, ona mutlaka gerekli olan proteinin temini için
illegal yolları dahi zorlamaktadır..
'Doğal protein'in üretiminin hem
pahalıya gelmesi, hem de 'verici'lerin giderek azalmasından ötürü,
bu 'insani' çalışmalar -hasta ve yakınları dışında-
toplumun büyük kesimine bir yük gibi görünürken;
'yapay protein' için yapılan çalışmalar da bir türlü
olumlu sonuç vermemektedir..
Bu mevcut durumu fırsat bilen ve bir
süredir faaliyete geçen kara maskeli, Faşist zihniyetli,
yavşak beyinli bazı gruplar, hastane ve de doktorlara saldırmaya,
geri dönmeye çalışan hastaları da katletmeye başlarlar..
Sonunda ilaç stoklarının
tükenme noktasına gelmesi, kahramanlarımızı ve tüm
geridönenleri trajik bir sona sürüklerken -beklendiği
üzre- devletin bizzat kendisi de giderek o illegal gruplara benzeyerek, Faşistleşecektir..
Bundan önce yaptığı, 'şeytan
çıkarma'lı filmlerin en kötü örneklerinden
biri olan La Posesion de Emma Evans (2010) vesilesiyle tanıştığımız
İspanyol yönetmen Manuel Carballo'nun kariyerinde aşama
yaptığını görmek memnuniyet verici..
Evet evet yanlış duymadınız.. Belki
benimle hiçbir ilgisi yok ama, böylesine gelişmelerden memnun oluyorum işte..
Yani hep sanıldığı gibi, kötü filmleri yazıp da yerin dibine sokarken öyle pek eğleniyor ya da zevkten dört köşe falan oluyor değilim, onu demek istiyorum..
Yani hep sanıldığı gibi, kötü filmleri yazıp da yerin dibine sokarken öyle pek eğleniyor ya da zevkten dört köşe falan oluyor değilim, onu demek istiyorum..
The Returned'in en bariz özelliği
ya da güzelliği, 'zombi' olayına salt korku ve dehşet
tarafından yaklaşmaktan imtina etmesi..
Konuya 'ölümcül bir
hastalık' olarak bakan film, onun genel seyir durumunun yanı sıra,
hastanın ve yakın çevresindekilerin o esnadaki
psikolojisine bakış atarken -en mühimi de- bu
salgının toplumsal sorunlar yaratan sonuç ve de yankılarına değiniyor..
Özellikle Emily Hampshire'ın
başarılı performansıyla sırtladığı film, oldukça
sağlam gerilimi ve iç yakıcı dramıyla, türünün
klişe handikaplarını aşmaya çalışırken, genel olarak vasat görünen düzeyini de pozitif yönde zorluyor..
Son tahlilde, hayatta tesadüflerin
önemine, bir kaç saatin bile yaşamsal değeri olduğuna vurgu yapan The Returned,
son bir mesaj olarak da şunu diyor: "Hani senin çok sevgili o
dostun var ya o dostun.. Hah işte onu, iyilik ve bolluk zamanında
değil, kötülük ve de yokluk zamanında -hem de tam
netliğiyle- tanıyacaksın..
Ve büyük ihtimalle de
şaşıracaksın.."
The Returned / Virüs
Yönetmen: Manuel Carballo
Senaryo: Hatem Khraiche
Oyuncular: Kris Holden-Ried, Emily
Hampshire, Shawn Doyle, Claudia Bassols
Yapım: 2013, İspanya - Kanada, 98'
3 / 5
3 / 5