200 yıldır insan kanıyla beslenen
gizemli bir kadın olan Clara işlediği bir cinayetin ardından kızı
Eleanor'la beraber bir kıyı kasabasına sığınır.
Ancak onlar için artık hiçbir
yer güvenli değildir; çünkü ölen kişi,
Clara’ya daha önce ölüm fermanı veren ve senelerdir
hesaplaşmayı bekleyen 'Kardeşlik' adında bir vampir topluluğunun
üyesidir.
Striptizcilik yapan Clara, Noel ile
tanışır ve onun Byzantium adlı pansiyonunda kalmaya başlarlar.
Eleanor ise, yeni arkadaş edindiği
Frank’ten etkilenerek ona ölümcül sırlarını
anlatır.
Bu bilginin kasabada yayılmasıyla
Clara ve Eleanor, kaçmaya çalıştıkları karanlık
geçmişleriyle bir kez daha yüzleşmek zorunda
kalacaklardır.
Ömrümün inkıtalarını oynadığım şu günlere gelene kadar -takdir edersiniz ki- nice ölümsüz vampirler gördü şu nazarı pek manâlı gözlerim, nice vampire*nin de ılık nefesini boynumda hissettim umarsızca..
Bildiğiniz gibi, kan içerek hayatlarını idame ettirebilen bu mahlukları, tek bir türün özellikleriyle tarif edebilmek gayrı mümkün değil..
Konuyla ilgili her kitap yazanın, her film çekenin, bu garibanların özelliklerine -sanki babalarının malıymışcasına- eklemeler, çıkarmalar yapmasından ben de şikayetçiyim a dostlar..
Birileri çıkıp da bu başıboşluğa, bu keyfiliğe bir son vermeli, olaya bir standart getirmeli diye düşünüyorum..
Neyse.. bu konu oldukça kapsamlı ve tartışmaya açık..
Geçelim şimdilik..
Filmimizin vampir cinsine gelirsek eğer..
Bir insanın vampire dönüşebilmesinin 'bilinçli' bir tercihe dayandırılması, bu cinsin en mühim özelliklerinden..
Öyle klasik şekilde, bir ısırıkla başkasını vampir yapma kolaycılığına taviz vermeyen ve bunu belli bir törensel ve de sihirli bir aktiviteye, ritüele bağlayan bir sistem bu..
Denizin ortasındaki bir 'ıssız' adada, daha doğrusu denizden göğe doğru yükselen, devasa boyutta bir kayalıkta başlayan bir dönüşüm ya da yok olarak yeniden var olmak, söz konusu..
Yüzyıllardır bu yöntemi
kullanan ve içlerine asla kadınları sokmayan -mizojinist
deyyuslar!- bir vampir klanına sızarak, cebren ve hileyle vampirliğe ulaşan ve de bu
yüzden sürgün hayatı yaşayan bir kadın ile sevgili kızı,
filmimizin de asıl kahramanlarıdır..
Gün ışığından etkilenmeyen,
ara sıra dişlerini kullansa da daha ziyade, anında uzayan baş
parmak tırnağıyla damar kesip kan emen cinsten bu vampirler, bu türden bazı
filmlerde tasvir edildiği gibi, üstün meziyetlere, lüks
yaşantılara sahip varlıklar olmayıp -adeta- asla iyileşemeyecek
bir hastalıktan muzdarip, sürekli zorluklarla
mücadele ederek yaşamlarını sürdürebilen yaratıklardır..
Bu haliyle, steril vampirli The Twilight Saga 'fantezi'sine çok uzak, Låt den rättekomma in (2008) / Gir Kanıma gerçekçiliğine oldukça yakın bir yapım bu..
Gençlere kıyamadığından olsa
gerek- öteki tarafa biletleri kesilmiş de götürecek
otobüsü bekleyen, yani her an ölmeye hazır -bencileyin- yaşlıları kurban olarak seçen Eleanor (Saoirse Ronan)'un,
kah uzaklara dalarak, kah gözlerini kapatarak yaptığı
hatırlamalarla ya da defterine yazdığı anılarıyla, ana ile
kızın -200 yıla dayanan- geçmişlerine dair bilgi
ediniriz..
Bu bilgi aynı zamanda, henüz
gençliğinin başından itibaren onlarca yıl tecavüze ve
eziyete maruz kalan Clara'nın (Gemma Arterton) sert ve de acımasız
mizacını da bize açıklar..
Bu arada, güzelliği baş döndürücü
Gemma Arterton ile Saoirse Ronan'ın mükemmel oyunculuklarına,
Eleanor'un lösemili arkadaşını canlandıran Caleb Landry
Jones'un başarıyla eşlik ettiğini ekleyeyim..
Bir yere ait olamamak, yerleşememek,
arkadaş dahi edinemeyerek yalnızlığa mahkum olmak, hep
birilerinden, bir şeylerden kaçmak, gizlenmek, kendileri
hakkında yalan kimlikler ya da hayat hikayeleri uydurmak ve
beslenmek için insan kanına muhtaç olmak..
Byzantium, bu zor hayatı, gerçekçiliği
ve gizemi dengeli oluşturulmuş bir atmosferde, ağır ağır
ilerleyen, ama merak duygusunu hiç yitirmeyen bir üslupla,
mümkün olduğu kadar klişelere uzak kalarak anlatmayı beceren, izlenesi bir film..
* Dişi vampir
Byzantium / Bir Vampir Hikayesi
Yönetmen: Neil Jordan
Senaryo: Moira Buffini (Moira Buffini’nin “A Vampire Story” adlı oyunundan uyarlanmıştır.)
Oyuncular: Gemma Arterton, Saoirse Ronan, Sam Riley, Jonny Lee Miller
Görüntü Yönetmeni: Sean Bobbitt, B.S.C
Kurgu: Tony Lawson, A.C.E.
Müzik: Javier Navarrete
Yapım Yılı: 2012
Ülke: İngiltere, ABD , İrlanda
Süre: 118 dk.
Dağıtım: M3 Film
İthalat: Calinos Films
7 /10