17.6.09

Baylar Bayanlar Merdivenden Kayanlar


Kendisine adil davranılmayan, büyük haksızlıklara uğratılan bir sözcüktür, bayan..
Yok!. yanlış anladınız.. Kadınlara yapılan malum haksızlıklardan falan bahsetmiyorum; farkındaysanız zaten sözcük dedim!.
(Hımm.. sözcük demiş.. evet evet, sözcük!)

Bayan gibi şahane bir kelimeye layık görülen, aptalca küçümseme ve hakaretleredir sözüm..
Bir de, bu paha biçilmez görüşlerini konuşup yazarak duyurmakla, halktan/sürüden ayrı tutulacağına inanan ve böylelikle sınıf atladığını sanan dümbükleri de unutmadan elbette..

En az bay kadar işlevsel ve saygındır bayan ve de bu ikisi birbirlerine ne de güzel yaraşırlar: "Baylar bayanlar.."

Tamam.. kısaca kıro denilen bir takım yiğitler -kibar görünebilme kaygısıyla- bunu yersiz ve zamansız kullanıyor olabilirler.. de bunun cezasını neden bayan'a kesiyor; ite kaka zenginleştirilmeye çalışılan dilimize nispeten yeni yerleşmiş bu güzelim kelimeyi acımasızca yok etmeye çalışıyorsunuz bre densizler!.

Kadın, dişi, hanım, hanımefendi, hatun ve bayan sözcüklerinin birbirlerinin yerini tutabilecek halleri yok ki; onu kullanmayalım da bunu kullanalım deyu atıp tutabilesin..

Fakat bu cahilce tezin, birileri tarafından, tüm umursamazlık ve yüzsüzlükle dillendirilmesi devam ediyor..
Daha önce bi yerlerde yazdığım aynı mealdeki yazıyı da onun için buraya taşıyorum zaten.. (Tamam canım! biraz da yazacak konu bulamadığımdan.)



Kadın varken neden bayan deniliyormuş?.

(Tam burada, güzelliği kadar, isminin lirikliğine de hayran olduğum, Tüsiad Başkanı Sayın Arzuhan Doğan Yalçındağ'ı konu mankeni olarak kullanmak zorundayım; yüksek müsaadeleriyle.)

Sayın Yalçındağ'a "Arzuhan Hanım" diyebileceğimiz gibi, daha resmi bir ifadeyle "Bayan Yalçındağ" da diyebiliriz..
Ancak "Arzuhan Kadın" ya da "Kadın Yalçındağ" deme abukluğunda bulunamayız.. öyle değil mi?.

Tıpkı, karşı apartmandaki muayenehanesinin (Bu da ne zor bi kelimedir!) alnına, 'Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Şevket Duyan' tabelasını asan Şevket beyefendinin, o tabelaya 'Bayan hastalıkları..' yazdırmadığı gibi..

Sözümün özü: Bayan şahane bir kelimedir ve yeri geldiğinde mümkün mertebe kullanılmalıdır..
(Bu arada, Mümkün ile Mertebe'nin, herkese örnek teşkil edebilecek güzellikte bi ikili oluşturduklarını; hatta tam da burada, kucaklaşıp bir olarak, ayrılmamaya yemin ettiklerini bilmeyeniniz yoktur sanırım.)

Netice itibariyle baylar bayanlar..
Bayan sözcüğüne ve onu cümle içinde kullananlara burun kıvırarak, kendini kıroluktan azade görüp şişinenlere ise -kızdığımı da saklamayarak- acıdığımı söylemek istiyor; şen ve esen kalın diyorum..